Rektörlük binasında gerçekleştirilen programda konuşan Rektörümüz Prof. Dr. Kul, basın mensuplarının 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutlayarak üniversitemizde altyapı, akademik - idari personel, eğitim öğretim ve araştırma konularında yapılan çalışmalar hakkında paylaşımda bulundu.
2018’in Aralık ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından rektör olarak atanan Prof. Dr. Kul, ilk iş olarak bütçeyi oluşturduklarını kaydederek, “2019 yılı içerisinde herhangi bir bütçe oluşturulmamıştı. İlk çalışmalarımız bütçemizin çıkarılması için gerçekleştirildi. Bununla alakalı olarak Cumhurbaşkanlığı Strateji Bütçe Başkanlığı ile yoğun görüşmelerimiz oldu. Yedek ödenekten bütçemizin çıkmasını sağladık. 2019 yılı için kullanma izni verilen akademik ve idari personelimizi aldık. Kanunla üç tane fakülte kurulmuş fakat bu üç fakülte içerisindeki bölümler belirlenmemişti. Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi ile Tarım Bilimleri Fakültesi var ama bunların içerisindeki bölümler belli değildi. Bunların planlamasını yaptık. Bunun için de Yükseköğretim Kurulu’na (YÖK) başvurduk. Bu bölümlerin açılması için YÖK’teki eğitim komisyonunun ikna edilmesi lazım. Çünkü şu anda YÖK öğrenci gelmeyen, öğrencilerin tercih etmediği bölümlerin açılmasına mühendislik veya diğer farklı alanlar da olsa sıcak bakmıyor. Gerçekten bizim de aşmamız gereken büyük bir problem olarak tespit ettiğimiz bir noktaydı. Ankara, İzmir ve İstanbul haricinde diğer Anadolu’daki illerde mühendislik anlamında veya teknik bilimleri anlamında bölümleri öğrenciler pek fazla tercih etmiyor. Biz bu problemi aşabilmek için bir yol haritası çizdik. Bu plan çerçevesinde yoğun bir yıl geçirdik ve çalışmalarımız aynı yoğunlukta devam ediyor” dedi.
Sıradışı, özel nitelikli ve öğrencilerin tercih ettiği bir üniversite olmak için çalışmalarını devam ettirdiklerini kaydeden Rektörümüz Kul, bu doğrultuda yaptıkları faaliyetleri anlattı.
“ÖNEMLİ KURULUŞLARLA ANLAŞMALAR YAPTIK”
Rektörümüz Kul, “Biz ‘Sıradışı bir üniversite olalım’ dedik ve bu doğrultuda bir yol haritası belirledik. Bu anlamda da savunma sanayi alanını hedef olarak seçtik. Savunma sanayinde ihtisas üniversitesi olmak temel hedefimiz. Bu kapsamda ülkemizin savunma sanayinin önde gelen kuruluşlarıyla iletişime geçtik. TÜBİTAK SAGE, TÜBİTAK UZAY, ROKETSAN, ASELSAN, TUSAŞ gibi savunma kuruluşlarıyla temasa geçtik ve bu kuruluşlarla eğitim-işbirliği anlaşmaları yaptık” diye konuştu.
“BU ALANDA İSTİHDAMDA ÇOK BÜYÜK AÇIK VAR”
Savunma sanayinde iyi yetişmiş mühendislere ihtiyaç olduğunun altını çizen Rektörümüz Kul, “Bu kuruluşlara ‘Öğrencilerimizi hep birlikte yetiştirmek istiyoruz, sizlerin ihtiyaç duyacağı mühendisler yetiştirmek istiyoruz’ dedik. Böyle bir üniversite yapılanması olduğunda doğal olarak bu öğrenciler sıradışı mühendisler olacaktır. Savunma kuruluşlarının şu anda had safhada bu tür mühendislere ihtiyacı var. Bu alanda istihdamda çok büyük açık var. Bizim hedefimiz de bu alandaki açığı kapatmak, böylece bu alana özgü mühendisler yetiştirmektir. Bunu yaptığımızda iyi öğrencilerin üniversitemizi tercih etmelerini sağlamış olacağız. Bu sayede yeni bir üniversiteye öğrenci gelmeme durumunu da aşmış olacağız” açıklamasında bulundu.
“2 YIL SABREDELİM”
Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nin butik bir üniversite olduğunu dile getiren Rektörümüz Kul, “Üniversitemiz kuruluşunda butik ama nitelikli bir üniversite olarak düşünülmüş. Lisans öğrencisi alabilmemiz biraz vaktimizi alacak. Bunun iki tane temel sebebi var: Birincisi bir üniversite nitelikli üniversite olduğunu ortaya koymadan hemen öğrenci almaya başlarsa bu kez Anadoludaki diğer üniversitelerin düştüğü pozisyona düşeriz. Öğrencilerin tercih etmediği bir üniversite pozisyonuna düşme ihtimalimiz çok yüksek. Çünkü yeni açılmış bir üniversitenin kadroları kurulmamışsa, binaları yoksa, laboratuvarları tam oluşturulmamış ise burayı o zaman öğrenci tercih etmez. Zaten fiziki olarak şu anda yapılan bir inşaatımız var. Bu inşaat bitmeden de 4 yıllık öğrenci alma şansımız yok. Farklı, nitelikli bir üniversite olmadan öğrenci almamız büyük bir risk içeriyor. 2 yıl sabredelim, iyi bir yerden başlayalım diyorum. Böylece önümüzde öğrenci alma gibi bir problem olmasın. Nitelikli üniversite nitelikli akademisyenle olur. Saray gibi binalar yapsak, içerisini makine ve teçhizatla donatsak fakat bunun içerisinde kaliteli, dinamik, genç akademisyenler olmadığı sürece bir anlamı yok” dedi.
Eğitime başladıklarında toplam öğrenci kapasitesinin yaklaşık 7 bin 500 öğrenci olmasını beklediklerini kaydeden Rektörümüz Kul, akademisyenlere 5 yıl boyunca 2 bin lira teşvik vereceklerini anımsattı.
“BİLİM KOMİSYONU AKADEMİSYENLERİ DEĞERLENDİRECEK”
Rektörümüz Kul, konuşmasını şu ifadelerle devam ettirdi: “Akademisyenlerimizin ilin ihtiyaç duyduğu alanlarda, ilin sanayisine katkı sağlamasını hedefliyoruz. İstihdam sağlayacak yatırım sektörlerine öncülük yapacak akademisyenlerimizi almaya çalışıyoruz. 2 bin lira teşvik verilecek. Bir yıl sonra Bilim Komisyonu akademisyenleri değerlendirecek. ‘Aldığınız teşvik karşısında siz ne gibi katkılarda bulundunuz?’ diye soracak. Bunun değerlendirmesi yapılacak, performansına bakılacak. Buna göre teşvik miktarları artabilir veya kesilebilir. Sadece parayı verelim ne yapıyorsa yapsın diye bir şey yok.”
“2020 BAHAR DÖNEMİNDE LİSANSÜSTÜ EĞİTİM BAŞLIYOR”
Yüksek lisans ve doktora öğrencisi alımı için YÖK’e başvuru yaptıklarını söyleyen Rektörümüz Kul, kararın Ocak ayı içerisinde belli olacağını dile getirerek “Büyük ihtimalle de kabul edilecek. YÖK ile ön görüşmelerimiz yapıldı. Savunma teknolojileri alanında yüksek lisans, doktora, tarım bilimleri alanında da yüksek lisans programlarının başvuruları yapıldı. İnşallah Ocak ayı içerisinde olumlu olarak YÖK’ten çıkacak. Kararın ardından yüksek lisans ve doktora öğrencisinin alımı için ilana çıkacağız. Önümüzdeki bahar döneminde yüksek lisans ve doktora öğrencilerini alarak eğitime başlamış olacağız” şeklinde konuştu.
.jpeg)
.jpeg)
